ÜÇÜNCÜ  ER-GE-NE-KON DERNEĞİ KURULDU..

Büyük üstat Mehmet AKİF'İN   Hasta yatağında söylediği son söz  “Allah bu millete bir daha İstiklal marşı yazdırmasın!!!!! olmuştur…

Keşke bizde "ÜÇÜNCÜ   ER-GE-NE-KON DERNEĞİNİ KURMAYA GEREK DUYMASAYDIK"

Türk ırkı zaman zaman sıkıntılar içine düşmüştür,ve her defasında da bu sıkıntıları  aşmasını bilmiş, Türk onur ve haysiyetine yakışır biçimde, bu güne kadar varlığını sürdürmüştür..

Bu gün  ne oldu!!!!

Bilmek mümkün değil!!!

Dün Çanakkale'de,  Vatanı  için canlarını hiçe sayanların torunları,ilk fırsatta  Vatana ihanet eder hale getirildiler !!!!! 

Görünen o ki bu gün Türk yurdu tarihindeki!!! En büyük tehlikenin içine düşmüş bulunmaktadır..

Herkes bilir ki!  Türklerin  önemli destanlarından birisidir,ER-GE-NE-KON.

İkincisi Dünyada eşi ve benzeri görülmemiş, olan Çanakkale destanıdır...

Üçüncüsü ise bu gün içinde bulunduğumuz durum, Yani Türk yurdunun, en büyük tehlike içinde olduğu bir gündür..

Peki Yurdun bu denli bir tehlike içinde iken senin damarlarındaki asil kana ne oldu,veya bazılarınız sonradan türedilerden misiniz.

Daha açıkçası şu kanı bozuklardan mısınız ?????

Oyun yazarları ve sahneye koyanlar: Batılılar:

Kumpanya AKP:

Başrollerde      :R.T.E. A.G.

Birinci perde İstanbul'u kapmak:

Aslında siz oyuncu kadrosunu tanıyorsunuz..

Yalnız ve yalnız, birçoklarınız  Oyunun içeriğinden bihaber...

Türkiye üzerine oynanan oyunların merkezinde İstanbul’un bulunduğunu muhtelif  zamanlarda anlatmaya çalışmıştık.

Ama bu oyunların yürürlüğe konulmasını, İstanbul’un Bizanslaştırılması Projesi’nin “start”ının verilmesini hep birlikte izliyoruz.

Türkiye’yi tanıtım projesi altında bir projenin hazırlandığını ve bu projenin Başbakanlık tarafından da desteklendiğini yine bu satırlardan okuyucularımıza duyurmuştuk.

Türkiye’yi tanıtım projesinde “Türklük ve İslamlık gibi negatif kavramlar İstanbul markasına zarar veriyor”

denildiğini de ifade etmiştik !!!!!!!!

Bakın nedir bu negatif kavramların altında yatan...

Rum kökenli  bir kişinin aslına dönüşünden başka bir şey değildir..

Evet artık bu proje yürürlüğe konulmuş ve İstanbul’daki bütün Bizans eserlerinin ortaya çıkarılması için çalışmalar başlatılmış.

UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Merkezi listesine alınan Sultanahmet’in Arkeolojik Sit Alanının yeniden düzenleneceği açıklandı.

Yer altı ve yer üstünde yapılacak olan düzenlemeler kapsamında İl Genel Meclisi binası ve Sultanahmet Adliyesi binası yıkılarak altında bulunan Lausos Sarayı, Hipodrom’un tribünleri, Aya Eufemia Kilisesi ve Trikdinyum yapısına ait arkeolojik kalıntılar açığa çıkarılacak.

Yani İstanbul’un Bizans dönemi eserleri bir bir ortaya çıkarılarak, İstanbul’daki Türk-İslam mührü silinmeye çalışılacak.

Çok yakında Sultanahmet Camisinin de yıkılarak altındaki Bizans kalıntılarının aranacağını duyarsanız hiç şaşmayın. İstanbul Boğazı’nın güvenliğini Uluslar arası bir kuruma devretmeye çalışan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için her türlü çabayı gösteren, Fener Rum Patrikhanesi’ni ekümenik kabul eden bir iktidardan daha farklı bir uygulama beklemek mümkün değildir.

Avrupa Birliği ve Amerika ne derse yapmaya hazır bir iktidarın danışmanları ve belediye başkanlarının da içinde yer aldığı komisyonun raporunda “Türk – İslam kimliği İstanbul Markasına zarar veriyor denmiyor muydu?” bu cümleyi özellikle tekrar tekrar yazıyorum, çünkü İstanbul’daki Türk-İslam kimliği taşıyan her eser bu proje çerçevesinde tehlikeye girmiştir.

İstanbul’u Vatikan tipi bir din merkezi ve devleti yapmaya çalışan Hıristiyan âlemine karşı biz kucağımızı açmış, her istediğinizi yapmaya hazırız, yeter ki bizi Avrupa Birliği’ne alın diyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da projenin hayata geçirilmesi için yoğun bir çaba harcamaktadır, proje gerçekleştiğinde İstanbul’un çok geniş bir arkeolojik sit alanı ve yeni bir açık hava müzesi olacağını belirtmiştir...

Evet, ondan sonra olacak olan, Türk-İslam kimliği silinmiş bir İstanbul'dur. Daha doğrusu Bizanslaştırılmış bir İstanbul.artık İstanbul olmayacaktır konstantinepoli olarak devam edecektir...

Fatihin, Ulubatlı Hasanın  kemikleri sızlasa da..

İyide  AB.nin dayattığı şartlardan birside bu değil mi..

a- Ayasofya  eski haline getirtilip, Hıristiyanlığa teslim edilecektir..

b-İstanbul işgal altındaki bir  Hıristiyan kentidir. hemen işgalden arındırılacaktır. AB sözleşmesindeki maddelerden birisi!    değilmidir??

Peki bay  R.T.E.TÜRK YURDUNUN  KATİLİ !!  DÜŞMANLARININ YAKIN DOSTU OLAN BİLMEM NE BEY: nerede kaldı, şimdi eski çamlar bardak’ mı  oldu ?? Hani Camiler kışlanız, minareler süngünüzdü..

Anlaşıldı artık zatıalinizin, ne kışlaya, ne miğfere, nede süngüye ihtiyacı kalmadı,daha yeni süngüler ve miğferler buldunuz.

Hikayedir amma sen yinede unutma ( Demir asa eğilir, Demir çarık delinirmiş)

Beni değil ama, benden olanları çok iyi aldattınız,bu ülkeye ihanetinizin  hesabını umarım tanrı size soracaktır.....

Kıtaların birleştiği boğazıyla, 97 ülkeden büyük nüfusu, tarihi ve güzellikleriyle göz kamaştıran İstanbul’umuzu yeniden yabancılara peşkeş çekenlere kim dur diyecek.

Vardır elbette dur bakalım diyecek biri, dememiş’ mi şair bulunur elbette kurtaracak bahtı kara maderini diye..

Bazılarınızın aklından “bu projeyi niye bu kadar önemsiyorsun” diyenler de çıkabilir. 97 ülkeden büyük dünyanın en önemli merkezi ve Türk milletinin kültür başkenti İstanbul’un peşkeş çekilmesi, Türkiye’nin tamamının peşkeş çekilmesi demektir.

İşte sizi AB üyeliği, AB kriterleri diye aldatmalarının altında, tamamen Türkleri küçük  Asya'dan  sürme planları yatmaktadır..

Türkiye’nin peşkeş çekilmesi demek de, 250 milyonluk büyük Türk âleminin kalbinin, beyninin yok olması demektir.

Bütün değerlerimiz teker teker yok ediliyor. Bütün kırmızı çizgilerimize düşman eli uzanıyor, milletimiz ise göz boyayan bir medya ile uyutulmaya çalışılıyor.
Size soruyorum, batıda bizim kültür mirasımıza niye UNESCO sahip çıkmıyor. Tek tek yok edilen Türk eserleri dikkate alınmıyor.

Irak’ta bütün dünyanın gözleri önünde tarihî eserler yağmalanıyor, bombalanıyor kimse kılını kıpırdatmıyor.Keza Balkanlarda aynı. Çünkü yok olan İslam eserleridir. Çünkü yok olan Türk tarihidir.

Türk milletinin nabız atışlarını duyuran, hissettiren bu kültür eserlerimize sahip çıkmak zorundayken, bizler Bizans'ı tarihin derinliklerine gömen atalarımızın kemiklerini sızlatıyoruz.

Bizans'ı yeniden ihyaya çalışlara ne söylesek bilmiyorum ki...

Bunu anlatmak için hangi kelimeleri kullansak, hangi duygulara hitap etsek...
Size açık ve net söylüyorum, başka bir ülkeden yöneticiler getirsek bu kadarını yapmaya cesaret edemezler.

Soruyorum, bir koltuk için, bir karşılıksız AB sevdası için, daha burada  saymadığım ve kamuoyunda dikkatle izlenen tavizleri vermeye değer mi? Bu gece yatarken vicdanlarınıza bir daha sorun.

Biz ne yapıyoruz ?????????

Türkiye’yi nereye götürüyoruz. Türk insanına neleri reva görüyoruz diye. Ondan sonra sizleri uyku tutuyorsa, başka bir şey söylemeye de gerek görmüyorum !!!!!

Ama size şunu söyleyeyim siz bir karanlık dehlizde yürüyorsunuz, kafanızın duvara çarpmanız an meselesi, o an  uyanacaksınız,Türk milleti açtığınız  yaralarını bir şekilde saracaktır.

Ama sizin için zaman geçmiş olacak..

SİZ BU İHANETİ VE  İHANETİN ARKASINDA  YATANLARIN  NELER OLDUĞUNU TÜRK  MİLLETİNE NASIL  ANLATACAKSINIZ……

Evet nasıl anlatacaksınız..

Önerilerinizi  bekliyoruz..

TÜRK HALKININ BİRİCİ DÜŞMANI CİBİLLİYETİ BOZUK MEDYADIR TV.MÜTAREKE BASINIDIR …

İsimi istersiniz:Mehmet   Ali Brand- Cüneyt Ülsever- Mehmet Barlas-Cengiz Çandar-İlnur çevik-Fatih Altaylı-Ama esas suçlu biziz bu bilmem neyin doğurduklarını adam yerine koyduğumuz için…

ÇÜNKÜ BUNLAR,  SİYASETÇİ GEÇİNENLERİNDEN, AHLAKSIZINI  KEŞFEDERLER, ONDAN SONRA  BURNUNA ZİNCİR TAKIP İSTEDİKLERİ  YERE SÜRÜKLERLER,ÇÜNKÜ O SİYASETÇİ DENEN,İNSAN ONUR VE AHLAKINDAN YOKSUNDUR.

ONA HER TÜR AHLAKSIZLIĞI, YAPTIRMAKTA SAKINCA GÖRMEZLER..

SEBEBİ O KİŞİNİN  DAMARLARINDAKİ KAN !!

BU TÜR KAHPELİKLERE  FAZLASI İLE MÜSAİTTİR..