ÜÇÜNCÜ  ERGENEKON

Anasayfa
Atatürk diyor ki
Makaleler
Tarih ve Kültür
Türk cumhuriyetleri
Geçmişten bu güne
AB ve ABD
İhanet Şebekesi
Etkinliklerimiz
Üyelerimiz
Yeni Üyelik formu
 
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!

Şaheserler süngülerle yazılır ancak!
 

Bende yüzyıllarca yaban ellerde
Neyin uğruna bilmeden can vermişim
Kendi yurdum uğruna can vermenin tadına İlk kez Çanakkale’ de ermişim

DUR  YOLCU

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğuldu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir

Bir gün şaşıracaksınız, Türk  ne dostunu  unutur ,nede düşmanını. Ne kahramanını unutur, nede hainini

Gazeteci Yazar  ve yapımcı İSMAİL KAHRAMAN

kardeşimizin içinde ki bitmez tükenmez Türklük aşkı ile dağ tepe, sıcak soğuk  denmeden yaptığı Çanakkale belgeseli ve diğerleri için,Türk milleti adına minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek isteriz.. yönetim kurulu

yavuz çok pahalıya geldin  ve çok ucuza gittin

 


 

 

Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum .böyle  öleceğim.

TÜRK BİRLİĞİNİN  birgün hakikat olacağına inancım  vardır..

Ben görmesem bile,Gözerlimi onun rüyaları içinde kapayacağım..

TÜRK BİRLİĞİNE  inanıyorum, onu görüyorum.

Yarının tarihi yeni fasıllarını, TÜRK BİRLİĞİYLE açacaktır..

Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır..

TÜRK’ün varlığı bu köhne  aleme Yeni ufuklar açacaktır..Güneş ne

demek, ufuk ne demek o zaman görülecek…

ATATÜRKÜN SUBAYLARA SESLENİŞİ

Millet, bağımsızlığının korunmasını ordudan,ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler..İşte subayların  yüce olan vazifesi budur..

Milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır..

 

 Arkadaşlar !! İngilizler ve yardımcıları milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir..Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve bağımsızlık veremez..Milletlerden tabiaten ve yaradılıştan mevcut olan bu hak, milletlerce kuvvetle, mücadele ile muhafaza bulundurulur. Kuvveti olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkum ve esir  vaziyettedir. Böyle bir milletin bağımsızlığı gasp olunur..

Dünyada hayat için,insanca  yaşamak için bağımsızlık lazımdır..Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder.

Kuvvet ordudur.Ordunun hayat  ve saadet kaynağı,bağımsızlığı takdir eden milletin,kuvvetin lüzumuna olan vicdani imanıdır...

İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan  mahrum etmek için, pek tabii olarak evvela onu ordudan mahrum  etmek çarelerine giriştiler.Mütareke  şartlarının tatbikatı ile silahlarımızı,cephanelerimizi,bütün müdafaa  vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar.. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüze ve taarruza başladılar.. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret ettiler. Ordumuzu tamamen lağvederek milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler.. Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletinde izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına  taarruzla milleti alçaklığa,boyun  eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar..

Herhalde ordu,düşmanımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu imha etmek için  mutlaka subayı mahvetmek, aşağılamak lazımdır. buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller müşkülat kalmaz...

Bu hakikat karşısında ve içinde bulunduğumuz vaziyete göre subaylar heyetimize düşen vazifenin  mahiyeti,ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden  meydana çıkar..

Milletimiz hür ve bağımsız yaşamak huzuruna tam bir iman ile kani olmuş ve buna kati azim  ile karar vermiştir.

Zaman zaman şurada burada üzüntü verici  karaktersizliklerin  görülmüş olması hiçbir vakit milletimizin genel kanaatine, hakiki imanına sekte vurmamıştır ve vurmayacaktır..

Dolayısıyla kuvvetin, ordunun vücudu için  lazım olduğunu söylediğim kaynak-ki milletin vicdanı imanıdır-mevcuttur..

Ordu ise, arkadaşlar; ancak  subaylar heyeti sayesinde vücut bulunur...Malum bir  askeri hakikat, felsefesi hakikattir; " ordunun  ruhu subaylardadır" O halde subaylarımız, düşmanlarımız  tarafından yıkılmak istenilen ordumuzu tamir edecek ve canlandıracak ve ordu ve milletimizin bağımsızlığını muhafaza edecektir..

Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayatı gayesinin teminini ordudan ,ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler..İşte subayların yüce olan vazifesi budur...

Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır..  Subaylar, izah ettiğim yüce, mukaddes ve bütün açılardan üzerlerine düşen  vazife itibariyle, bütün mevcudiyetleriyle ve bütün  dikkat ve felsefeleriyle, giriştiğimiz bağımsızlık  mücadelesinde birinci derecede faal ve fedakar olmak mecburiyetindedirler..

Şahsi ve hurisi  itibariyle de subaylar, fedakarlar sınıflarının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler... Çünkü düşmanlarımız herkesten önce onları öldürürüler. Onları aşağılar ve hor görürler. hayatında bir an  olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın  tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz..

Onun  yaşamak için bir çaresi vardır;şerefini korumak! halbuki düşmanlarımız da kastettiği, o şerefi ayaklar altına almaktır..

Dolayısıyla subay için " ya istiklal, ya ölüm" vardır.. Fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşatacağız ve milletimizi daima mutlu ve müreffeh yaşatmak için çalışacağız...